İnternet ile 12 Nisan 1993 tarihinde, Ankara Washington arasında kurulan ilk kiralık devrenin yardımıyla tanışan Türkiye’de bugün; 40 milyona yakın internet kullanıcısı, bu kullanıcılara hitap eden milyonlarca internet sitesi ve bu internet sitelerine barındırma hizmeti veren yüzlerce yer sağlayıcı bulunmaktadır.
İnternet Kanunu (5651)
İnternete ilişkin özel hukuki düzenlemeler, aralarında ABD, Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere’nin de yer aldığı ülkelerde 80’li yıllar ile 90’lı yılların başlarında yapılırken Türkiye bu konudaki gereksinimini ancak 2007 yılında karşılayabilmiştir. 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (nam-ı değer İnternet Kanunu), 23 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yürürlüğe giren bu kanun ve ülkedeki iletişim için gerekli düzenlemeler ve mevzuat denetimleri ise Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından yapılmaktadır.
5651’de Kim Kimdir?
Kanun ile içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları belirlenmiştir. Buna göre;
“İçerik Sağlayıcı”; İnternet ortamı üzerinden sunulan her türlü bilgi veya veriyi üretmek, değiştirmek ve sağlamak, içerik sağlama faaliyetini yapan olarak tanımlanırken,
“Yer sağlayıcı”; Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmaktadır.
Yapılan bu tanımların ışığında; internet hizmetleri sunulması için sunucu tahsis eden/barındıran veri merkezleri ve ücret karşılığı web barındırma hizmeti sağlayanlar “Yer Sağlayıcı” kategorisinde yer almaktadır.
Site Erişim Engellemeler
5651 sayılı Kanun’da belirtilen katalog suçlar kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, kararı veren hakim, mahkeme veya Cumhuriyet Savcısı tarafından gereği yapılmak üzere Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na gönderilmekte ve kararlar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığınca yerine getirilmektedir.
Bunların dışında kanunun 8. maddesinde sayılan suçların oluşması durumunda ilgili içerik veya yer sağlayıcının yurtdışında olması durumunda başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılabilmekte; müstehcenlik ve çocukların cinsel istismarı suçlarının oluşması ve içerik veya yer sağlayıcının yurt içinde bulunması durumunda yine Başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılıp mahkeme onayına sunulmaktadır.
Yani anılan kategorilerde olduğu düşünülen sitelerin yurtdışında barındırılıyor olunması durumunda Türkiye içi erişim engellemesi yapılmakta, eğer ilgili siteler Türkiye’de barındırılıyor ise TİB tarafından Cumhuriyet Savcılıkları kanalı ile suç duyurusunda bulunulmaktadır.
TİB Suç Duyuruları
TİB tarafından Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan şikayet metinlerinde, içerik sağlayıcıya (içeriği üretene, sitenin sahibine) ait bilgilere, yer sağlayıcılar üzerinden ulaşılabileceği bilgisi ile bir yol gösterme yapılmaktadır. Yapılan şikayetlerde zaten kendi talebiyle kurumdan yer sağlayıcı belgesi almış ve iletişim bilgilerini kurum ile paylaşmış olan yer sağlayayıcıya ait zahmetsizçe ulaşılan adres bilgileri bulunmaktadır.
Yer sağlayıcının ilindeki Cumhuriyet Savcılığına intikal eden dosya sonrası şikayet değerlendirilmekte, aslında “Bilgisine Başvurulacak” kişi olan yer sağlayıcı “Sanık” sıfatı ile polis merkezine davet edilmektedir.
Fuhuşa Yer Sağlayan, Yer Sağlayıcılar.
TİB’in şikayetlerinde büyük ağırlık genelde müstehcenlik konusunda olduğundan “Yer Sağlayıcı” nın polis merkezindeki ilk durağı “Ahlak Masası” olur!
Suçu teknoloji/internet işi yapmak olan bizim “Yer Sağlayıcı”, şikayetlerde yapılan usul hatası ve şikayet eklerinde yer sağlayıcı hakkında düşülen özel notlar nedeniyle polis merkezinde ahlak masasında fuhuşa yer sağlayan sıfatı ile ifade vermektedir.
İfade süreci sonrasında ilgili savcılık dosya ve ifadeyi inceleyerek; yoruma göre yer sağlayıcı için takipsizlik kararı verebilmekte veya dosyayı mahkeme sevk edebilmektedir.
Sonuç?
İnternet Kanunu’nun 2. maddesinde “hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişi” olarak tanımlanan yer sağlayıcı, İnternet Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Ancak yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içerikten, ceza sorumluluğu ile ilgili hükümler saklı kalmak kaydıyla, İnternet Kanunu’nun 9. maddesine göre haberdar edilmesi halinde ve teknik olarak imkan bulunduğu ölçüde içeriği yayından kaldırmakla yükümlüdür.
Dolayısıyla, yer sağlayıcısının yükümlülüğü, ancak İnternet Kanunu kapsamında usulüne uygun olarak kendisine bildirilen hukuka aykırı içeriği yine İnternet Kanunu’nda belirtilen süre içerisinde yayından kaldırmaması halinde mümkün olabilecektir. Kendisine İnternet Kanunu kapsamında bildirim dahi yapılmayan yer sağlayıcısı aleyhine bir karar verilmesi İnternet Kanu’nu hükümleriyle bağdaşmamaktadır.
Yapılan hukuki süreç baskısı ile anılan bu tip hukuki süreçleri yaşamamak adına, ucu açık ve tanımı kişiden kişiye değişen müstehcen içeriğe ek olarak her tür fikir, siyasi görüşe yönelik içeriğin “yarın sorun olabilir” düşüncesi ile “Yer Sağlayıcı” tarafından sansürlenebilmesi olasıdır. İşi; kesintisiz internet hizmeti sunmak olan yer sağlayıcıya yıkılan sansür ödevi ile yapılacak uygulamalar, bağımsız yargının vereceği kararların yerini tutamayacağı gibi demokrotik yaklaşımlara da ters düşecektir.
Polisin ilgili birimlerini, hukuk sistemimizi gereksiz yere meşgul eden bu uygulamalar nedeniyle “Yer Sağlayıcı” mağdur olduğu gibi kamu davasına dönüşen davalarda süreç yukarıda belirttiğim mantık ve kanun düzenlemesi çerçevesinde “Yer Sağlayıcı” lehine sonuçlanmaktadır.
Yine sanık sıfatıyla yargılanan “Yer Sağlayıcı”, kendisini vekil ile temsil ettirdiği durumlarda hakkında beraat kararı verilmesi ile birlikte makdu vekalet ücretinin kamu hazinesinden alınarak sanık müdafine verilmesine hükm olmakta ve açılan her davada kamu zarara uğratılmaktadır.
TİB tarafından Cumhuriyet Savcılıklarına yapılan şikayetlerde yapılacak küçük bir düzenleme ve şikayete konu olan içeriği barındıran yer sağlayıcılar hakkında düşülen kişisel notların şikayet evraklarından çıkartılması suç işleyinin yargılanmasına engel olmadan, yaşanan tüm bu sürecin daha kolay yönetilebilir bir hale gelmesini sağlayacaktır.